Haber

“Kayseri Pastırma”nın AB Kaydı

Mehmet UZEL (İGFA) –Kayseri Ticaret Odası (KTO) tarafından Avrupa Birliği Komitesi’ne tescil başvurusunda bulunulan Kayseri Pastırması, ülkemizde olduğu gibi Avrupa Birliği ülkelerinde de koruma altına alınacak.

Kararın Resmi Gazete’de yayımlanarak ilan sürecine ara verildiğini belirten Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, “Kayseri denilince akla ilk gelen yöresel ürünlerden biri olan pastırma, ruhsat alınarak muhafaza edilecek. Avrupa Birliği Coğrafi İşaret Tescili. Şehrimize ve ülkemize hayırlı olsun. Coğrafi işaretler eserlerin ilgili olduğu bölge ve bölgenin tanıtımı için güçlü bir reklam kaynağıdır. Coğrafi işaretli ürün algısının toplumda ve tüketiciler nezdinde bu kadar önem kazandığı günümüzde, Kayseri Pastırmasının Avrupa Birliği tarafından tescillenmiş olması, ulusal ve uluslararası kanallarda tanınırlığını ve tercih edilirliğini artıracaktır. Dolayısıyla üreticiye itibar ve ekonomi açısından büyük fayda sağlayacaktır. Çünkü coğrafi işaret tescili tüketicinin satın alma kararında oldukça etkilidir. Bu tescil ile Kayseri Pastırmasının Avrupa Birliği ülkelerinde haksız kullanımının önüne geçilecek ve bu ülkelerde kimsenin ürettiği pastırmalar “Kayseri Pastırması” adı altında satılmayacak. Kayseri Pastırmasının Avrupa Birliği tescil etiketi, işlenmiş et ürünlerinin ihracatına yasal olarak izin verilen ülkeler tarafından güven potansiyeli olarak algılanacaktır. “dedi.

Kadim kentimizin yerel eserlerinin korunması ve kayıt altına alınması konusunda Kayseri Ticaret Odası olarak başarılı çalışmalara devam ettiklerini belirten Önder Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Coğrafi işaret tescili Türk Patent Enstitüsü tarafından yapılmaktadır. Ülkemizde 2024 yılı itibarıyla coğrafi tescil sayısı 1525’e ulaşmış olup, 661 eser başvuru aşamasındadır. TOBB’un desteğiyle AB’de kayıtlı eser sayısı 21’e çıktı. Kayseri Pastırmanın Avrupa Birliği tesciliyle bu sayı 22’ye çıkacak. Bu şehrimiz için büyük bir prestij olacak. Şehrimizin kadim geçmişini ve medeniyetler karışımını en iyi anlatan ve yaşatan yerel eserleri bir araya getirmeye çalışıyoruz. Bu eserlerin tescil edilerek hak ve kanunlarının korunmasını, ticarileşmesini, üretilip yayılmasını, meslek sahibi olan yeni nesiller için çekim alanı yaratılmasını ve son olarak da bu eserlerin ticarileştirilmesini sağlayacak faaliyetler bütünü olarak görüyoruz. kültürel değerler olarak tanınması. Ulusal bazda yerel değerlerimizi korumaya ve kayıt altına almaya devam ederken, AB’ye yapılan coğrafi işaret tescil başvurularıyla da Türkiye’nin zengin kültürel mirasını ve lezzetlerini uluslararası alanda tanıtmaya devam edeceğiz. “

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu